RAMAZAN > Zekat
Zekat
Allah (c.c.), islâm toplumunda fakir ile zengin arasındaki dengeyi sağlayabilmek için ihtiyacından fazla malı olana zekâtı farz kılmıştır.
Derneğimize verdiğiniz zekat bağışlarınız yıl boyunca ülkemizde ve dünyanın farklı noktalarında, asgari geçim düzeyinin altında olanlara, ihtiyaç sahiplerine, kronik hastalar, mülteciler, afetzedeler, evsizler, yetim ve öksüzlere ulaştırılır.
Siz de zekatlarınızla ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunabilirsiniz.

SIKÇA SORULAN SORULAR
Asıl olan kişinin üzerine terettüp eden zekâtı ödemesidir. Bu itibarla, zekât bir defada ödenebileceği gibi, taksitle de ödenebilir.
Zekât, bizzat elden verilebileceği gibi, vekâlet veya havale yoluyla da verilebilir. Burada önemli olan, zekâtın alacak kişiye ulaşmasıdır.
İslam dinine göre; Belirli bir malın bir kısmının Allah rızası için dinen zekât alabilecek durumdaki muayyen kişilere verilmesi demektir. Mali ibadetlerden biri olan zekât, İslam'ın beş temel esasından olup, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de ''Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin''... (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nur, 24/56; Mücadele, 58/13; Müzzemmil, 73/20); ''Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, arıtıp yücelteceğin bir sadaka al ve onlar için dua et; çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir.'' (Tevbe,9/103) buyrulmaktadır.
Oruç ve hac ibadetlerinde olduğu gibi zekât konusunda da kameri ay hesabı uygulanır. Zekâtın farz olması için nisap miktarı malın üzerinden bir kameri yılın geçmesi gerekir. Buna rağmen mal sahibi dilerse vakti gelmeden önce de nisap miktarına ulaşan malının zekâtını verebilir.
Aldıkları zekât ve fitreleri bir fonda toplayıp bunu yalnızca Tevbe suresinin 60. Ayetinde belirtilen yerlere sarf ettikleri bilinen ve kendilerine her bakımdan güvenilen kimseler eliyle yönetilen dernek, vakıf, kurum ve yardımlaşma fonlarına zekât ve fitre verilmesinde dinen bir sakınca yoktur.
Zekât vermenin belli bir zamanı olmayıp, farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir ayı veya Ramazanı beklemeye gerek yoktur. Zekât vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekâtlarını vermeleri uygun olur.